Akbük Kültür ve Çevre Derneği [AKÇED]’in iki ana faaliyet konusu var: 1.- Çevre; 2.- Kültür…

Yani AKÇED, siyasi çekişmelerin içinde mevzilendiği bir ortam değildir. Kim ya da kimler AKÇED’i o ortamın içine çekmeye çalışmışsa… Olmamış, o “kimler ya da kişiler” AKçed’den ayrı düşmüşlerdir.

Dolayısıyla 22 Temmuz Çarşamba günü düzenlenmiş bulunan toplantı alanı bir siyasi mücadele meydanı değildir. Kişisel egoların tatmin arenası hiç değildir…

Konu: AKBÜK’dür.

Akbük’ün öncelikle çevre olmak üzere, tüm yerel sorunlarıdır.

Davetlimiz olarak Akbük’e gelecek olan belediye başkanımız sayın Deniz Atabay söz konusu sorunlar, hizmetler ve çözüm yolları konusunda bizleri bilgilendirecektir.

Sorularımıza yanıtlar verecektir.

Çünkü, bilgi olmadan düşünce olmaz.

Eleştiri ise, düşüncenin bir ürünüdür. Yani yeterli bilgi edinilmeden doğru-yararlı eleştiri de mümkün değildir.

Eğer gerçekten yurttaş sorumluluğunu üslenmiş ve Akbük’ün sorunlarını içtenlikle kendimize dert etmiş kişilersek;

1.   Öncelikle dinleyeceğiz… Öğreneceğiz.

2.   Sonra sorular soracağız.

3.   En sonunda da, eğer varsa, uygar bir biçimde eleştirilerimizi ileteceğiz.

Akbük’ün aydınlık insanlarına yakışan budur; bu olgunluktur, bu demokratik düzeydir...

MÜJDE!.. SAHİCİ MÜJDE!.. GERÇEKTEN MÜJDE!.. MÜJDE!.. SAHİCİ MÜJDE!.. GERÇEKTEN MÜJDE!..

Demokratik katılımcılık ilkesi işte bu olsa gerek.

Çözüme yönelik eleştiri ve çözüm için omuz vermek… Meselenin özü bizce budur!

Demokratik katılımcılık ilkesini iyi niyetle içselleştirmek temel şiarımızdır.

Eleştirilerimizi kasıtlı kişiselleştirmelerden uzak, siyasi polemiklere zemin yaratmadan, hizmet odaklı yapmak bizim aydınlık cizgimizdir.

Ve Akbüklüler olarak ortak amacımız, Akbük’ün sorunlarını çözmektir.

Elbirliği-güçbirliği-dayanışma içinde…

Unutmayalım ki; ÖN YARGI, ZİHNİN SANSÜRÜDÜR!

Editör: Faruk Haksal