AKÇED resmi olağanüstü kongresini yaptı.

Aklandı, paklandı, yeniden yenilendi.

Biraz [hatta oldukça!] geç de olsa sonunda “kuruluş felsefesini” hatırlar gibi oldu…

Nedir bu felsefenin temel taşları?

Sıralayalım:

1.- Çarpık kentleşmenin karşısında durmak;

2.- Çevre değerlerinin hayata geçmesini sağlamak;

3.-Temiz bir deniz, temiz bir yöre, zümrüt bir doğa için emek harcamak, kafa yormak, ter dökmek…

4.- Ve ilkeli olmak!

Çünkü, prensip varsa, istisna yoktur…

Kişisel çıkar önde ise, kamu yararı çöplüktedir.

Omurganın dik durması, ahlaki sağlamlığın en temel ilkesidir.

Toplumsal sorumluluklara sadakat karakteri; koltuk, cukka, şan, şöhret ya da makam, [falan/filan] gibi beklentileri yok saymaktan geçer…

Evet yineliyoruz: İlkeli olmak! İllaki ilkeli olmak…

Kültürel çıtanın, insanlık katsayının ve ahlaki tutarlılığın [hiç değilse] birkaç derece daha yukarılara taşınması için inatçı bir mücadelenin içinde olmak temel esastır!

Ve asla çalışmalarımızın içine, yanına, üstüne, altına, kenarına ve köşesine kişisel beklentileri karışmamak!.. Ve hiçbir siyasi oluşumun arka bahçesi olmamak en temel şiarlarımızdır.

Kişi bazlı kamu yararı olmaz!

Kişisel çıkar beklentisinden yola çıkılarak topluma hizmet edilmez.

Vitrin değil, dükkan zengin olmalıdır…

Makyajla, boya ile gerçeklerin üstü örtülmez.

EN KOLAYI ELEŞTİRİ… DEĞİL Mİ? EN KOLAYI ELEŞTİRİ… DEĞİL Mİ?

Örtülemez!

Evet… İşte birilerinin AKÇED’e diş bilemesinin temel nedeni bu ilkelerin özüdür, esasıdır. Bu ilkeler doğrultusunda ödün vermeden çalışılıp durmasıdır…

Tüm Akbük halkına çağrımız, önümüzdeki düzlükteki çalışmalara ortak olunması yönündedir.

Sadece Akbük’ün kamusal çıkarları için…

Temiz bir deniz, kurtarılmış bir doğa için…

Kültürel çıtamızı daha da yükseltmek için…

Dedikodudan uzak, dargınlık/kırgınlık/husumet/çekiştirme/hizip ve her nevi guruplaşmalara yan çizerek… Özveri ile ve yarınlarda her şeyin çok güzel olacağı inancı ile, hep birlikte…

Editör: Faruk Haksal